Bir önceki sayfaya geri dönmek için buraya tıklayın! Sayfayı yazdırmak için tıklayın!
 
 

30.09.2016


"Bankalar yeniden yapılandırmayı ganimete çevirmemeli"
 

TÜDEF Genel Başkan Yardımcısı Hekimci:

"Banka ve finans kurumları, ülke ekonomisinin durgunluktan çıkmasında en fazla kendi çıkarları olacağını iyi değerlendirmeli ve asla bu uzun vadeleri yüklü faizlerle ganimete çevirme gibi bir yola sapmamalıdır"

"Borç yapılandırmasında faiz oranları öncekinden daha düşük tutulmalı, en az bir yıl gibi bir sürede başvurma olanağı getirilmeli, yeniden yapılandırılacak kredilerden minimal kredi faizi dışında hiçbir ad altında, ücret, masraf, komisyon alınmamalıdır"
 
"100 liranın altındaki ödenmiş meblağlar kara listeden çıkartılmalı ve böylece bu insanların da kredibilitesi ekonomiye kazandırılmalıdır"


ANKARA (AA) - Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkan Yardımcısı Ferda Hekimci, "Banka ve finans kurumları ülkenin ekonomisinin durgunluktan çıkmasında en fazla kendi çıkarları olacağını iyi değerlendirmeli ve asla bu uzun vadeleri yüklü faizlerle ganimete çevirme gibi bir yola sapmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Hekimci, tüketici kredileri ve kredi kartlarında taksit sayısının artırılması, kredilerin 72 aya kadar yeniden yapılandırılabilmesi ile konut kredilerinde limitin yüzde 80’e çıkarılmasının, dar ve sabit gelirli tüketiciye ve ekonomiye rahat bir nefes aldıracağını ifade etti.

Hekimci ; “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca; tüketici kredileri ve kredi kartlarında taksit sayısının artırılması, özellikle de bu kredilerin 72 ay gibi uzun bir vadeye yayılarak yeniden yapılandırılacak olması, konut kredilerinde limitin yüzde 80’ e çıkarılması, özellikle hayat pahalılığı ile boğuşan dar ve sabit gelirli tüketiciye ve ekonomiye rahat bir nefes aldıracaktır. Tüketicinin mal ve hizmet talebindeki davranışları, geniş halk kesimlerinin mal ve hizmetleri tüketebilecek durumda olmaları, bir ekonomi için ilk koşuldur. Oysa, TÜİK’ in yaptığı 2015 Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına göre, Türkiye’ de gelir dağılımındaki adaletsizlik giderek artıyor. Toplam 16,7 milyon insan yoksullukla boğuşuyor. Toplumun en zengin yüzde yirmisi milli gelirin yüzde 46,5’ ini alıyor. Öte yandan, 2016 itibariyle 420 milyar TL hacmi aşan ve yaklaşık toplumun üçte birini oluşturan bireysel kredi borçlusu var. Takipteki tüketici kredileri ve kredi kartı tutarı Aralık 2015 sonu itibarıyla, 17 milyar liraya ulaşmıştır. 2 milyon 670 bin kişi hakkında icra takibi söz konusu olup; son 16 yılda 110.371 kişi “taahhüdü ihlal” suçundan hapse girmiştir. İşin ilginç tarafı, her şeye rağmen bankalar bu alacaklarını tahsil edebilmek milyonlarca kredi ve kredi kartı borcu dosyasını çok düşük meblağlara varlık yönetim şirketlerine devrediyor olmasıdır” dedi.

Orta direk güçlendirilmeli

Ferda Hekimci, ekonomide talebi yaratacak olan, ihtiyacı olan geniş kesim, bu dar gelirli ve özellikle de orta direk kesimi olduğunu, ekonominin selameti açısından bu kesimin güçlendirilmesi gerektiğini belirterek şöyle dedi: “Zengin kesimin ise zaten iki üç televizyonu, birkaç evi ve arabası var. Harcamaları genelde ekonomiye pek fazla katkısı olmayan lüks tüketime yönelik. Yukarıda bahsettiğimiz dar gelirli kesimin gelirini artırıp, gelir dağılımını dengeleyemiyorsunuz. Ekonomimiz zaten dışa bağımlı tüketim ekonomisi. Ek olarak, FTÖ, Suriye, turizmde yaşanan sorunlar nedeniyle ekonomide büyük bir durgunluk yaşanıyor. Buna bir de kredi notumuzun düşürülmesi eklendi. Dolayısıyla bu noktada geniş halk kitlelerinin efektif talebi yaratabilmelerini sağlayacak politikaları ve gelir dağılımını gerçekleştirebilmek büyük önem taşımaktadır. Hükümet tüm bunları gördü. Kısa dönemde dar ve sabit gelirli kesimin, orta direğin gelirini artıramayacağı, gelir adaletini sağlayamayacağı için; bu önlemleri ekonomiyi yeniden filizlendirecek bir can suyu etkisi yaratabileceğini öngördü. İşte onun için; ‘eğer insanlar borçlarını rahatça ödeyebilirse ve biz onlara daha uzun vadelerde bu borçlarını ödeme olanağı sağlayıp, daha uzun vadeli yeni kredilerle onların alım güçlerini desteklersek ekonomideki durgunluğu aşarız’ diyerek iç tüketime yönelik bu uygulamaları gündeme getirdi. Bu durumda, kredi borçlusu tüketicinin bu borçlarını rahatça ve sürdürülebilir şekilde ödemesini sağlamak için bankalara düşenler var. Bankalar ulusal ekonominin çıkarı için kendi üzerine düşen görevleri yapmalıdır. Banka ve finans kurumları ülkenin ekonomisinin durgunluktan çıkmasında en fazla kendi çıkarları olacağını iyi değerlendirmeli ve asla bu uzun vadeleri yüklü faizlerle ganimete çevirme gibi bir yola sapmamalıdır”.

Kara listeye af

Hekimci, yeni düzenlemeler paralelinde tüketicilerin bankalardan taleplerini ise şöyle sıraladı: “Kredi kartı borç yapılandırmasında faiz oranları öncekinden daha düşük tutulmalı; tüketici kredisi borçlarının ödemede sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için kredilerin 72 aylık toplam maliyeti asgari düzeye çekilmeli; borç yapılandırmasından yararlanmak için tüketiciye en az bir yıl gibi bir sürede başvurma olanağı getirilmeli; yeniden yapılandırılacak kredilerden minimal kredi faizi dışında hiçbir ad altında, ücret, masraf, komisyon alınmamalıdır. 48 aya çıkarılan tüketici kredileri de, tıpkı %80’ e yükseltilen konut kredileri gibi düşük faiz uygulamalarıyla desteklenmelidir. Ayrıca, bankalarca, çok ufak meblağlar için icrai takibat dahi yapmadan, tüketiciler “idari takip” adı altında kara listeye alınıyor. Bu borç ödense dahi kişinin adı bu kara listeden uzun süre silinmiyor. Bu vesileyle, 100 TL’nin altındaki ödenmiş meblağlar kara listeden çıkartılmalı ve böylece, bu insanların da kredibilitesi ekonomiye kazandırılmalıdır”.

Tüketiciler dikkat

Son olarak tüketicilere de seslenen Ferda Hekimci; “Tüketicilerimiz bu süreçte önlerine çıkan bu olanağı bilinçli bir şekilde kullanmalı; asla aşırı ve gereksiz tüketime yönlenmemeli, eğer kredilerini ödemede zorluk çekiyorlarsa ve gerekiyorsa, öncelikli hedeflerinin mevcut borçlarını yeniden yapılandırmak olmasına dikkat etmeliler. Tüketiciler ayrıca, yeniden yapılandırılan kredilerden ek masraf ve komisyon alınamayacağını ve kredi sigortasının isteğe bağlı bir önlem olduğunu unutmamalıdırlar ” dedi.

Ferda HEKİMCİ

TÜDEF Genel Başkan Yardımcısı